Tweet Tercümeler:
Català |
TOPLULUK İÇİN KAYNAK KAZANIMIhazırlayan Phil Bartle, PhDve Joshua Ogwangçeviren K. KarabinisKılavuz İlkelerÖzet: Bu belge bir topluluk ve onun topluluk bazlı organizasyonları için potansiyel olarak erişilebilir olan kaynaklarının çok çeşitli esaslarını tanımlar ve bir topluluğun ya da topluluk destekli organizasyonun projeleri için para ya da gayri nakdi katkıları nasıl elde edebileceğine ilişkin birçok ipucu içerir. Tüm kaynaklar (nakit ve benzeri) kayıt altına alınmalıdır ki; iç veya dış maliyetlerin doğru şekilde kaydı hesaplanabilsin. Bu belge bağımsız, bağlantısız gönüllü bağış kaynaklarını anlatmaz; bu konuyla ilgili bilgiyi diğer bir belge olan Fon Toplama belgesinin içinde bulabilirsiniz. Bu belgede yerel, mahalli ve merkezi otoritelerin, hükümetlerin ve bağış kurumlarının (iki taraflı ve çok taraflı STK’lar) fonları ve feragat edilen fonlar gibi kaynaklar listelenmiştir. 1. Kaynak Kazanımına Giriş: Kaynaklar finansal olabilir ya da olmayabilir fakat finansal olmayan girdilerin doğru olarak değerlendirilmesi konusunda bunların mali açıdan ölçülebililir olması gereklidir ki toplam girdiler bu şekilde mali açıdan açıklanabilir olur. Bu belge düşük gelir düzeyine sahip toplumların güçlendirmesini amaçlayan bir kurallar setinin ayrılmaz bir parçası olarak görülebilir. Fon toplama teknikleri toplum bazlı organizasyonların ve yerel sivil toplum kuruluşlarının kapasitelerini artırmak adına kullanılabilir. Güçlü bir STK/TBO hareketi ve güçlenmiş, katılımcı ve ilgili topluluklar herhangi bir toplumun demokratikleşmesine katkıda bulunurlar. Toplulukların ve organizasyonlarının eylemlerini gerçekleştirebilmek için kaynağa, özellikle paraya ihtiyaçları vardır. Kaynak elde edilmesi bu yüzden arzulanan güçlendirmeyi sağlamak için gereklidir. Eğer bir eylem zahmete değer ise ve insanlar gerçekten bunu desteklemek isterlerse bunun için maddi destek bulunabilir. 1.1 Harekete Geçirme ve Topluluk Yönetim Eğitimi: Harekete geçirme, topluluğu (birlik olarak) ne yapmak isteniyorsa yapması için birleştirmek ve harekete geçirmek demektir. İsteklerini yerine getirmek için bir topluluk, kaynaklarını (ya da gelirlerini) kullanmak zorundadır. Topluluk yönetim eğitimi, topluluğun ya da topluluk destekli organizasyonlarının kapasitesini daha ileri götürmek için, yönetim eğitim metotları kullanarak, karar vererek, planlayarak ve kendi gelişimini yöneterek animasyonu ve mobilizasyonu bir adım ileri götürür. Kaynak kazanımı ve maliyeti kurtarma yönetim eğitimin parçalarıdır. Kaynaklar finansal olabilir ya da olmayabilir fakat finansal olmayan girdilerin doğru olarak değerlendirilmesi konusunda bunların mali açıdan ölçülebililir olması gereklidir ki; toplam girdiler bu şekilde mali açıdan açıklanabilir olur. Bu belge, topluluk bazlı projeleri finanse etmeye yardımcı olan kaynakları açıklar. 1.2 Bu belgenin amacı: Bu belge sizler ve bizim içindir. İçindeki talimatlar ve ipucları bu yüzden sizin/bizim ne yapmamız gerektiğini gösterir ya da sizin/bizim neler yapabileceğimiz konusunda tavsiyeler sunar. Bunlar çok sıkı kural ve düzenlemeler değildir ve alanlarında hassas ve esnek olarak uygulanmalıdırlar. Topluluğun spesifik kültürel ve sosyal özeliklerinin farkında olmalıyız/olmasınız ve içinde çalıştığımız topluluğun değerlerine ve davranışlarına karşı hassas olmamız/olmanız gerekmektedir. İşte bu yüzden bu kılavuz ilkeler, her topluluğun karakterindeki farklılıklara adapte edilebilmek için bir toplulukta hemen değiştirilebilir olmalıdır. 1.3 Finans kaynaktır: Topluluk bazlı projeleri finanse etmekten bahsettiğimiz zaman bu demektir ki bir projeyi gerçekleştirmek için gerekli olan para hakkında konuşuyoruzdur. Eğer bir projenin özel nitelikli amaçlarına ve arzu edilen sonuçlarına, alınan randıman/verim (söz gelimi bir su kaynağının onarımı, sınıf inşası) denilebilirse, projeye aktarılan şeyler (söz gelimi arazi, iş gücü, yapım malzeme ve aletleri) de girdi olarak adlandırılabilir. Topluluk ya da topluluk destekli organizasyon bu girdileri tanımlamalı, yerini belirlemeli ve harekete geçirmelidir. Bu girdilerden bazıları nakit bağış şeklinde olabilir ve bazıları da iş gücü, gönüllüler için yemek, aletler, tavsiye ve eğitim, biraz arazi ve kum gibi ya da benzeri materyaller şeklinde olabilir. Gayri nakdi olan bağışlar projeye nakit değer ile gelmemesine rağmen, topluluğu bu gayri nakdi bağışları nakdi değer olarak eklemesi konusunda teşvik etmemiz önemlidir. Bir topluluk destekli projenin masraflarının (girdilerinin) hesaplanmasında bütün gayri nakdi bağışların (kaynakların) nakit değeri, dış kaynaklara karşı iç kaynakları doğru olarak kaydetmek amacıyla hesaplanmalıdır. 2. Topluluğa Sermaye Toplamanın Amacı: Kaynak elde etmek önemli bir aktivitedir. Bunu gerçekleştirenler, topluluğun ya da organizasyonun güçlendirilmesine/kapasitesinin artırımına önemli katkı sağlarlar. Fon kaynağı ve nakit girdi olmaksızın bir organizasyonun kısa zamanda işlevi sona erer ve sonunda varlığı ortadan kalkar. 2.1 Genel Amaçları Akılda Tutmak: Topluluk bağımlılığını önlemek sizin asıl hedefinizdir. Daima göz önüne alınması gereken en önemli hedef, topluluk içindeki bağımlılığı gerçekleştirilen her eylem ile biraz daha azaltmaktır. Bir topluluğa ya da topluluk organizasyonuna nasıl kaynak elde edileceğine dair eğitim verirken bunu yapan kişi, bu asıl hedefi aklında tutmalı ve buna göre hareket etmelidir. Bağışçı kurum topluluktan hiçbir şey almaksızın bir şey vermekten kaçınmaya çalışmalıdır, çünkü bu bağımlılığı teşvik eder. Topluluk üyelerine daima projeleri kendilerinin de yapabileceğini belirtin ve burada onlara bazı beceriler ve ipucları vermek üzere olduğunuzu fakat esas olanın onlar tarafından yapılması gerektiğini söyleyerek onları teşvik edin. Ayrıca bunu bir topluluk projesinin finanse edilmesine de uygulayarak şunu söylemeliyiz ki hiç bir zaman onlara proje girdisi sağlamayı teklif etmemeliyiz/etmemelisiniz. Animatör ve mobilizatör olarak onlara nasıl para ya da diğer kaynakların temin edileceğine, hesapların nasıl şeffaf ve basit bir şekilde tutulacağına ve gayri nakdi bağışların nasıl mali girdilere çevirileceğine dair talimatlar verebiliriz/verebilirsiniz. Fakat daima kaynakların esas olarak temin edilmesinin sadece animatör ve eğitmen tarafından değil; topluluk ya da topluluk adına çalışan topluluk destekli organizasyon (söz gelimi yönetici komite) tarafından yapılması gerektiğine önem vermeniz/vermemiz gerekmektedir. Unutmayın ki hiçbir topluluk doğal bir birlik değildir. Her toplulukta bölünme ve ayrılıklar olabilir(1). Gerçekleştirdiğiniz her bir eylem bir topluluğun birliğinin gelişmesine yardımcı olur. Dip not (1): Bir toplumdaki bölünmeler klan, din, sınıf, gelir, eğitim, arazi sahipliği, etnik köken, yaş, cinsiyet ve benzeri gibi faktörlere dayanabilir. Bu bölünmeler arasındaki tolerans seviyesi çeşitli nedenlerden dolayı farklılık gösterebilir. Bizim ve sizin göreviniz bu farklılıkları en aza indirecek şekilde ve topluluktaki birliği, sadakati artıracak ve topluluk içindeki bölünmelerin üstesinden gelecek şekilde çalışmaktır. Bir topluluk projesi için nasıl kaynak temin edileceğine dair öneriler getirdiğimiz/getirdiğiniz yerde, topluluğun yerine getirmesi gereken bir belirli strateji üzerinde ısrar etmemeliyiz/etmemelisiniz çünkü bazı stratejiler bölünmelere yol açabilir. Topluluk üyelerinin, özellikle sessiz olanlarının ne söylediğini dinlediğimizi ve bölünmeyi provoke edebilecek bir strateji hakkındaki olumsuz kapalı sözlerin örtüsü kaldıracağımızı göstermemiz ve sağlamamız gerekmektedir. 2.2 Neden Bağımlılığa Karşı Mücadele Ediyoruz? Hükümetlerin nüfusu yükseldikçe kişi başına düşen kaynaklara erişmede her yıl giderek azalma yaşanıyor ve artık toplulukların merkezi hükümetlere yerleşim olanakları ve hizmetleri için bağlanmasının mümkün olmadığı aşikâr bir durumdur. Aynı şey uluslararası bağışçılar, zengin ülkelerin hükümetleri, BM, Dünya bankası, uluslararası STK’lar açısından da geçelirdir ve bu kuruluşların da kaynakları – nedeni her ne kadar dikkate değer olsa da - dünyadaki her fakir topluluğa verecek kadar yeterli değildir. Bir zamanlar topluluğun kendine olan güveni kendi başına iyi bir şey olarak görülür ve taban hareketli demokrasiyi, insan haklarını, kişisel gelişimi ve insan onurunu geliştirdiği düşünülürdü; fakat şimdi bundan çok daha ileri gitmiştir. Eğer topluluklar daha kendine güvenir ve güçlenmiş hale gelemezlerse sonuç olarak gelişemezler ve bundan dolayı da yoksulluk ve kayıtsızlık onları yok eder. Politikacıların ve resmi görevlilerin, onları iktidarda kalmaları için destekleyenlere sözleşmeler ve hizmetler verdiği eski patronaj (ya da kayırmacılık) sistemi, olanak ve hizmetleri sadece bazılarının hizmetine sunma yaklaşımı ile güçlendirilmiştir. İşte bu türden politikacılar değiştirilmeli ya da yerlerine topluluğun kendi gelişimine olanak sağlayacak demokratik olan memurlar getirilmelidir. Eğer dışarıdan bir kurum - söz gelimi merkezi hükümet, uluslararası bir STK ya da bir misyon olabilir- topluluğa gelir ve insani yerleşim olanaklarını (örneğin su tedariği) inşa ederse, topluluk üyeleri açısından bunun dışarıya ait bir şey olarak algılanması doğaldır. Bu dışarıdan gelen kurumun kaynakları bittiği ya da gittiği zaman topluluk üyelerinin o hizmeti devam ettirmek ya da tamir etmek için bir motivasyonu kalmaz. Bir hizmetin topluluk üyeleri tarafından etkili olarak kullanılması ve devam ettirilmesi adına, topluluk üyelerinin bu hizmet için sorumluluk duygusuna (buna sahip hissetme duygusu da denebilir) sahip olmaları gerekir. Bu sahiplik duygusu bazen topluluk tarafından “sahiplik” olarak da tanımlanabilir. Topluluk bir hizmetin yapılması (planlama ve yönetim) hakkında ve bunun yapımının maliyetine isteyerek bir bütün olarak katılmadığı takdirde sorumluluk ya da sahiplik duygusu ortadan kaybolur ve sonuç olarak söz konusu hizmet verimli bir şekilde kullanılamaz ve devam ettirilemez. İnsani yerleşim olanaklarını ve hizmetlerini yapıp, bunların bakımının yapılmasını ve tamir edilmesini beklememek mümkün değildir; bu söz konusu olanakları ilk ve son kez tüketip bitirmeye çalışmak gibi bir şey olur. 3. Masrafları Toplama Çeşitleri: Bir topluluğun, bir proje idaresinin ya da herhangi bir organizasyonun aktivitelerine fon sağlamak için birçok seçeneği vardır. Biz bir topluluğa mümkün olduğu kadar farklı kaynaklar aramalarını ve aynı zamanda iç kaynakların kullanımını maksimize etmelerini tavsiye ediyoruz. Çünkü bu tek bir bağışçıya olan bağımlılığı azaltır. 3.1 Bağışlar ve Hizmet Ücretleri Arasındaki Farklar: Farklardan bir tanesi, hizmet ya da kullanıcı ücreti olarak alınan fonlar ve herhangi bir direkt fayda beklentisi olmadan bağışlanan ya da verilen fonlar arasındadır. Hizmet ücretleri topluluk tarafından su tedariği sağlanan kişilere sabit bir ücret şeklinde olabilir ya da alternatif olarak her bir su kullanıcısının belirli bir miktar su oranına bir miktar ücret ödemesi şeklinde de olabilir. Hizmet ücretleri, her kullanıcı için açık/görülebilir olduğu zaman daha uygun bir hal alır ve bu ücretler sıklıkla sağlanan hizmetlerin bakımında ve tamirinde kullanılmak adına toplanır. 3.2 Bağış Kurumlarına Karşı Bağışçılar: Kişisel ya da hemen hizmet beklentisi olmadan verilen fonlar, kamu bağışları ya da bağış kurumlarının özel katkıları aracılığıyla yapılabilir. Kamu bağışları genellikle topluluk organizasyonun özel eylemlerine bağlı olmayan hediyelerdir. Bkz: Fon Toplama Bağış kurumları - diğer aktivitelerinin yanında – çeşitli organizasyonlara fon sağlar ve bu kurumlar, Dünya bankası, BM ve büyük zengin ülkelerin ya da hükümetlerin yardım kuruluşları gibi büyük ve karmaşık büroktarik yapılanmalardan özel bir projeye bağış yapmak isteyen bir kilise grubu gibi daha küçük ve yerel organizasyonlara kadar çeşitlilik gösterebilirler. 3.3 Prensiplerin Benzerlikleri: Bu çok çeşitli kaynaklardan para toplamanın prensipleri yaklaşık olarak aynı olmakla beraber bazı özel teknikler farklılık gösterebilir. Örneğin kamu kurumlarından bağımsız bağışlar alabilmek genellikle bazı başvuru/rica yollarına bağlıdır. Buna karşılık bir bağış kurumundan fon almak genellikle teklif edilen projenin detaylı bir tasarımını ve bu tasarımın resmi bir teklife dönüşmesini gerektirir. Fakat burada not edilmesi gereken önemli şey şudur ki prosedürler yüzeysel olarak farklılık gösterebilirken genel yaklaşım ve altı çizilmesi gereken prensipler sonuçta aynı kalır. 3.4 Bağışlar: Herhangi bir kişi ya da gruptan gelen katkı bağış olarak adlandırılır. Bireyler, gruplar ya da topluluğu desteklemek isteyen organizasyonlar tarafından verilen nakit para, arazi, öneri, bina, fikir, iş gücü, ekipman ve donanımlar bağış olabilir. 3.5 Dış Kaynaklara Karşı İç Kaynaklar: İç kaynaklar bir projeyi üstlenen bir topluluğun içinden gelen kaynaklardır; buna karşılık dış kaynaklar topluluğun dışından gelen kaynaklardır. Dış kaynaklar uluslararası bağışçılardan (hükümetler, STK’lar ya da çok taraflı BM kurumları) ya da ulusal bağışçılardan (merkezi ve mahalli hükümetler, ulusal STK’lar) gelebilir. Bir topluluk bir proje için iç kaynaklarının büyük bir oranınını kullanıyorsa bağımsızlığı daha fazladır. Bizim amacımız zaten bir topluluğu tamamen bağımsız yapmak değil - ki zaten bu ekonomik açıdan imkânsızdır – bunun yerine topluluk içerisindeki bağımlılığı ve kayıtsızlığı azaltmaktır. Eğer bir topluluk, merkezi veya mahalli hükümetler (fakat onlar tarafından dikta edilmeksizin) ve STK’lar ile işbirliği halinde ise bunlarla birbirine bağlı olarak görülebilir. Ve eğer bir topluluğun birden fazla girdi kaynağı var ise onun herhangi bir bağışçı tarafından daha az kontrol edilebilir olması ya da daha bağımsız olması muhtemeldir. 4. Fon Kaynakları: Topluluklar birçok potansiyel fonlara ve diğer kaynaklara sahiptir. Sizler mobilizatör olarak topluluk için fon elde etmekten ziyade topluluğun güçlenmesi için ve bu kaynakları bulması için topluluğu cesaretlendirmelisiniz. 4.1. Kullanıcı Ücretleri ve Bakım Masrafları: Ücret ödemeleri, bağışçıların para vermelerinden dolayı hemen ve direkt fayda beklemedikleri gönüllü bağışların aksine, bir hizmetin tedarik edilmesi anlamına gelir. Sabit ücret, örneğin su kullanımı gibi bir hizmet için düzenli (aylık diyelim) verilen ücret, bir hizmetten faydalananlardan alınan ücrettir. Parça başına ücret ise örneğin bir bidon su için ya da klinikte muayane olmak için ödenen belirli bir miktar para gibi sadece bir miktar hizmet için alınan ücrettir. Kar amacı gütmemesine rağmen bir malın satışı gibidir ve organizasyonun elde edebileceği diğer fon kaynakları tarafından desteklenir. Topluluk ve organizasyonları için diğer finans kaynakları olarak ücretlerin alınması, dürüstçe gerçekleştirilmeli ve şeffaf, adil, kaynağı belli ve açıklanabilir olmak zorundadırlar. 4.2. Proje Tasarımı ve Teklifleri: Bağışçı kurumlar genellikle fon almak isteyenlerden resmi bir teklifin yapılmasını ve bu teklifin iyi planlanmış ve tasarlanmış bir proje olmasını talep ederler. İlk önce bağışçı kurumların bazı çeşitlerine bakalım. 4.3 Hükümetsel Girdiler: Bu girdiler federal, mahalli ve yerel hükümetlerden gelen kaynaklardan sağlanan kısmi fonları içerir. Kaynaklar aynı zamanda mahalli kalkınma komitesinin katılımını da içerebilir. Bu kaynakları elde etmek için yapılacak teklifler hükümetler tarafından tasarlanmış aşağıdaki çeşitli başvuru prosedülerini gerektirir. 4.4 Sivil Toplum Kuruluşları (STK’lar): Bu girdiler de yerel toplum destekli organizasyonların, kiliselerin, uluslararası STK’ların ve diğer kurumların, grupların ve hükümete ait olmayan diğer organizasyonların desteklerini içerir. Ticari organizasyonların aksine bunlar genellikle kar amacı güden kurumlar için değildirler ve ayrıca teklifleri hazırlamadaki beceri STK’lardan fon alımı açısından faydalıdır. 4.5 Elçilikler ve Yüksek Komisyonlar: Elçiliklerin genellikle projeler için TBO’lar ve küçük yerel STK’lar tarafından erişilebilir ufak çapta fonları (söz gelimi Kanada Yüksek Komisyon’undaki Kanada Fonu, Hollanda’nın SNV kuruluşundaki küçük projeler ofisi) vardır. Fakat mobilazatör ve animatör olarak biz/siz, topluluk için bu türden fonları kazanmaktan ziyade topluluk liderlerine bu amaç için bilgiler sağlamanın ve onları nasıl teklif yazılacağını konusunda eğitmenin önemini ve ayrıca toplulukların fonları kendi başlarına aramalarının gerekli olduğunu hatırlamalıyız/hatırlamasınız. Zengin ülkelerin hükümetleri giderek küçük yerel topluluk destekli projeler için daha fazla fon ayırmaktadır. Bu yüzden bölgenizdeki ya da başkentinizdeki tüm elçilikler ve konsolosluklar ile temasa geçin ve küçük fonlar için nasıl başvurulacağına dair detayları öğrenin. 5. Etkili Teklif Yazma Teknikleri: Bu serinin içerisinde nasıl etkili teklif yazılacağına istinaden talimalat ve eğitim bildirilerinin de yer aldığı birçok belge vardır. Teklif yazarken önem verilmesi gereken “etkili” olmaktır çünkü ne kadar güzel olursa olsun iyi (gösterişli ve etkileyici) bir teklif istenilen etkiyi yaratmazsa amacına ulaşamaz. Bir projenin planı yapılırken teklifin yeni ve gereken bütün bilgileri içererek yazılmış olması gereklidir. Daha önceden yazılmış bir teklifi ya da teklif modeli kopyalamayın çünkü bu şekilde bir kopyalama zihinsel bağımlılığa ve düşünce tembelliğine neden olur.
Bkz: Teklifler ve Teklif Bildirimi. Teklifin detayları farklılık gösterebilir. Yukarıda yazılanlar genel olan ilkeleri gösterir. Bazı bağış kurumlarının izlenmesi gereken özel koşulları ve formatları vardır. Önemli olan her bir bölümün diğerleri ile bağlantı içerisinde olması ve bütünün kesintisiz bir argüman halinde devam etmesidir. Sonuç: Toplulukları kendi projelerini planlama ve uygulama adına yönlendirme ve teşvik etmede aktivitelerimiz ( finansal kaynakların hesaplaması dâhil) ne olursa olsun aşağıdakileri her daim aklınızda tutmalı ve tüm eylemlerimize rehberlik etmelisiniz:
Topluluk destekli projelerin finanse edilmesinde masrafların hesaplanması adil ve doğru olmalı ve gayri nakdi bağışların tahmini değeri azımsanmamalıdır. Topluluk destekli bir projeyi üstlenmek adına bir topluluğu harekete geçirirken onları dış kaynakların çeşitliliğini görmeleri (herhangi tek bir bağışçıya olan bağımlığı azaltmak için) ve birçok iç kaynağı (sıklıkla gizli olanları) tanımaları için cesaretlendirmeliyiz. Bir topluluk projesi için kaynak temin etmek onurlu ve değerli bir sorumluluktur; bunu şevk, bütünlük ve güvenle yapın. ––»«––Eğer bu sayfadan metin kopyalarsanız lütfen yazar(lar)ını belirtip |
Ana Sayfa |
Proje Kaynakları |