Anasayfa
 Güçlendirme




Çeviriler:

'العربية / al-ʿarabīyah
Català
English
Español
Filipino/Tagalog
Français
Galego
Ελληνικά / Elliniká
Italiano
日本語 / Nihongo
Polszczyzna
Português
Română
Tiếng Việt
Türkçe
اردو / Urdu

                                        

Diğer Sayfalar:

Kısımlar

Site Haritası

Anahtar Kelimeler

Ulaşım

Faydalı Dokümanlar

Yararlı Linkler

İçerikler:

İçerikler:

İçerikler:

İçerikler:

GİZLİ KAYNAKLARI ORTAYA ÇIKARTMAK

hazırlayan Phil Bartle, PhD

çeviren Aslı Günaydın Calma


Kaynak Belge

Özet:

Bir topluma sadece kaynaklar sağlamak bağımlılığı daha çok teşvik eder. Toplumun sürdürülebilir gelişimi, yoksulluğun ortadan kaldırılması, öz güvenin geliştirilmesi, toplumun kendi kaynaklarının kullanımını gerektirir.

Dışarıdan yapılan çeşitli yardımları kabul etmenin, bağımsız olma yolunda bir yardımı olmaz. Neyse ki her toplumun, coğunlukla gizli dahi olsa kaynakları vardır, ve görevi bu kaynakları belirleyip kullanmaktır.

Tanıtım:

Hedefimiz düşük gelirli toplumlarda sürdürülebilir gelişimi sağlamak, yoksulluğu yok etmek ve öz güvenli bir toplum oluşturmaktır. Yardım etmek istiyoruz. Ancak yardımımız tehlikeli olup; yoksulluğa, durgunluğa ve bağımlılığa yol açabilir.

Yapmamız gereken şey yoksulluğun ve gelişimin doğasını daha iyi anlayıp, süreklilik gösteren yoksulluğa ve bağımlılığa katkıda bulunmak yerine bağımlılığı ortadan kaldırmaya katkıda bulunacak ileri yardım olan gerçek yardımı sağlayabilmektir.

Yoksulluk Mutlak Değildir:

Hiçbir toplum tümüyle ve kesin olarak yoksuldur diyemeyiz. Toplumda insanlar yaşadığı sürece o toplumun halkının hayatta kalmasına yetecek miktarda kaynakları var demektir. Eğer toplum sadece arkeolojik sit alanından ibaretse ve yaşayan halkı yoksa o zaman toplum değildir.

Hiçbir yaşayan topluma mutlak surette yoksul diyemeyiz. 'Nasıl olur!' diyorsunuz, 'bu insanların aykkabıları, temiz suları yok, beslenme koşulları kötü, çocuk ölümleri yüksek, okuma-yazma bilmiyorlar, duyarsızlık, hastalık, cehalet, hoşgörüsüzlük hat safhada ve hiçbir imkanları yok. Yardıma ihtiyaçları var!' Evet var, ancak sürdürülebilir gelişime meraklı olan bizler bu yardımın niteliği konusunda çok dikkatli olmalıyız.

Her toplum kaynaklara sahiptir.

Her toplumun kaynakları olduğunu hatırlamak önemlidir. Neden? Çünkü o toplumları güçlendirebilmek için bu gizli kaynakları açığa çıkartmalıyız. Eğer yardım ediyorsak yardımımız toplumu güçsüzleştirmek yolunda değil güçlendirmek yolunda olmalıdır. Eğer kaynakları toplum içine paraşütle atıp hiçbir iç kaynaktan faydalanmazsak toplumu dumura uğratmış oluruz. Bu durum dışarıdan alınan yardıma olan bağımlılığın artmasına katkıda bulunur, ve uzun vadede yoksulluğun yayılarak devamlılığını sağlar.

Kaynaklar Nelerdir?

Kaynak, nispeten sınırlı (kıt) ve nispeten faydalı olan herhangi bir ürün veya servistir; kısacası bir değerdir, bir zenginliktir. Herhangi bir zenginlik değildir, ancak, kaynak kullanılabilen birşeydir, veya girdi olarak kullanılma potansiyeline sahiptir, örneğin istenilen başka bir çıktının üretim aşamasında kullanılması gibi. Üretim faaliyetinin ham maddesidir; toplum örneğinde toplum projesi için bir girdidir.

Bir toplum projesinin en çok kabul gören kaynağı nakit tir; nakit, gerçek kaynakları (ürünler ve servisler) satın alma veya kiralama için kullanılabildiği için kaynağın en değişken ve değiştirilebilir şeklidir. Nakit genelde sınırlıdır, zaten yoksul topluluklar nakit olmayan kaynakları arayıp onları ya nakte ya da seçilmiş toplum projesi için faydalı olacak kaynaklara dönüştürmelidir. Toplum kaynakları birçok nakit olmayan ürün ve servise sahiptir.

Bir toplumun öncelikli projeleri için ihtiyaç duyabileceği kaynak çeşitlerinin neler olduğunu düşünün. Projeyi yerleştirebileceği bir araziye ihtiyacı vardır. Projeyi işletebilmek için araç gereçlere ihtiyacı vardır. Projenin ürettiği ürüne dönüşecek olan ham maddelere ihtiyacı vardır, değişim için insan enerjisi sağlayacak olan işgücüne ihtiyacı olduğu kadar elektrik, güneş, rüzgar, su gücü gibi mekanik enerjiye de ihtiyacı vardır. Birbaşka insan kaynağı da zihinseldir, planlamada, kontrolde, karar almada, yönetimde, rapor yazmada yardım edecek tüm bu insanlar, topluluğun kendisinden temin edilecek ihtiyaç duyulan kaynaklardır.

Önemli olan şey bu nakit olmayan kaynakları küçümsemeden karşılığında adil bir para değeri veya piyasa değeri belirlemektir (toplumun uygulama komitesi ve yönetim kurulu tarafından harcanan zaman ve çaba da dikkate alınarak). Toplum üyelerinin bu kaynakları küçümseme gibi genel bir yaklaşımı sözkonusudur ve öncü olan sizden beklenen onlara adil bir takdiri garanti etmenizdir.

Dış Kaynaklar:

Toplumun dışından olan girdi ve kaynakların iki ana kaynağı vardır. Bunlar (1) hükümet, ve (2) yardım kuruluşlarıdır.

Hükümet kaynakları, topluma mal ve hizmetlerin sağlanmasından, ve devredilen fonlardan sorumlu olabilecek merkezi, bölgesel ve bölge hükümetlerinin düzenli ve mali bütçe harcamalarını içerir. Bu harcamaların yapılma kararının toplum ile iletişime geçildikten sonra alınması önemli bir noktadır. Uzaktaki başkentlerde (milli başkent, yerel başkent veya bölgesel başkent) bürokratlar tarafından toplumu dahil etmeden alınan kararlar hayır kurumları kadar kötü bir etkiye sahiptir; çünkü bu durum, duyarsızlığa, bağımlılığa ve yoksulluğun sürdürülmesine katkıda bulunur.

Bir öncü olarak ne kadar kararın alındığı sizin kontrolünüzde olmasa da, iki yolla katkıda bulunabilirsiniz: (1) sizin aracılığınızla hükümet görevlilerini toplumla iletişime girmeleri konusunda cesaretlendirmek ve onlara yardım etmek (aşağıda daha çok açıklama yapılmıştır) ve (2) toplumsal gelişmede sadece yerel toplulukların planlarına ve önceliklerine cevap olarak yapılan merkezi, bölgesel ve bölge planları "sağlayan" bir hükümet ortamını destekleyen politika belgelerinin gelişimini desteklemek ve önermek.

Yardım kurumları çok çeşitlidir. Herhangi bir toplum için en yaygın olanı uluslararası STÖ , veya uluslararası bir örgüt tarafından kurulmuş olan ulusal bir STÖ'dür. (STÖ 'nün anlamı sivil toplum örgütüdür; daha çok kar amacı gütmeyen gönüllü birim anlamına gelir). Dışarıdan olan diğer birimler, kiliseler veya onların sivil yardım departmanları olan, iki taraflı veya çok yanlı projelerdir. Uluslararası Kızıl Haç STÖ olmadığını iddia etmektedir; ancak bir STÖ'dür. Uluslararası yardım kaynakları toplum katılımı ve sürdürülebilir gelişim için çağrısını arttırmıştır.

Yine, yabancı birimlerin yerel koşullar konusunda ve toplumları karar alma aşamasına ve gelişime katıkıda bulunmaya dahil ederek toplumu güçlendirme fırsatları konusunda nadiren tecrübeli olmaları sizin rolünüzü aracılardan biri olarak belirleyebilir.

Hayırseverlik Çelişkisi:

'Yoksula yardım etmek,' evrensel insani değerlerin sonucudur. Zekat vermek veya hayırda bulunmak dünyadaki başlıca dinlerin değerleri arasında yer alır. Ülkenin ekonomik olarak çökmüş alanlarına hükümet yardımı, zengin ülkeler tarafından uluslararası yardım, mağdura hükümet teşviği ve desteğinin tümü bu evrensel değerin sonucunun belirtisidir.

Yoksul insanlara yardım etmek yoksulluğun üstesinden gelmek ile aynı şey değildir. Çelişki de zaten burada başlar. İhtiyacı olan bireylere yardım etmek yoksulluğu ortadan kaldırmaya yardım etmekten çok yoksulluğun sosyal sorunlarına katkıda bulunur...Neden? Dilenciye sadaka vermek onu dilenme konusunda daha da eğitir, ve dilenmenin tek yol olduğu konusundaki mahkumiyetini güçlendirir. Düşük gelirli ülkelere dış yardımda bulunmak yardımı hak ettikleri görüşünü güçlendirir ve bu yardımları mali planlarına sermaye olarak kullanabilirler.

Sadaka vermenin yarttığı motivasyona da bir göz atın. Veren kişi bu durumdan nasıl fayda sağlar, ve geleneği devam ettirmesinden dolayı nasıl bir hak elde eder? Birçok toplumda, zenginler dilencilere suçluluk duygularını azaltmak için para verirler çünkü sahip oldukları zenginlik yoksulların sırtından kazanılmıştır (Tolstoy). Sadaka vermek dilenmeyi arttırır, aynı zamanda seçkinler sınıfının zenginliğini devamlı kılan ve yoksulluğu sürdüren eşitsizlik yapısını da güçlendirir.

Umutsuzluğa kapılmayın. Bu kaynak, yardımı veya dış desteği ortadan kaldırma konusunda tartışmaktan ziyade, üstesinden gelmektedir. Şiddetli bir devrim savunucusu da asla değildir. Tartıştığı konu yardımın verilme, yolunun önemli olduğudur, ve 'nasıl' ın da iyi anlaşılması gereklidir; iyi birşey yapmaya çalışırken daha da zarar vermemelidir. Burada hedef yoksulu (örn yoksullukla mücadele) yatıştırmak değildir; hedef, mücadele etmek ve yoksulluğun üstesinden gelmektir.

O halde tüm bu - hayırseverlik çelişkisinin- öncülük etmekle ne ilgisi var? Çelişki birçok seviyede mevcuttur ( birey, toplum, milli, uluslararası). Yoksulluğu sürdüren pek çok sosyal, politik ve ekonomik güçler vardır. Yoksulluk ile özellikle de toplum seviyesinde savaşmak durumundaysanız, bu güçlerin arasında yer alan hayırseverlik çelişkisini anlamanız gerekir.

Bir halk ve o halkın dış kaynakları arasındaki bir aracı olarak, hayırseverliğin her iki tehlikesi hakkında da onları bilgilendirmelisiniz. Herhangi iyi bir askeri strateji uzmanının da söyleyeceği gibi 'Düşmanını tanı'. Düşman yoksulluğun ta kendisidir.

Kaynakları Serbest Bırakın:

Bir öncü olarak göreviniz topluma, yerel kaynaklarını belirlemeleri ve onları kullanmaları konusunda cesaret vermek ve yardımcı olmaktır.

Toplum üyelerine kaynaklarını saklamaları (veya kaynak bilgilerini saklamaları) ve toplumu olduğundan da fakirmiş gibi göstermelerinin onların faydasına olamayacağını temin etmeniz gerekir. Çünkü saklama eğiliminde bulunabilirler. Bağışta bulunanların merhamet duygularını bu şekilde etkilemeye çalışmak ne dürüst ve onurlu bir davranıştır ne de düşük gelirli topluluklarda kendine güven ve gücün gelişmesinde etkili olabilir.

Toplum üyelerine iç kaynakların belirlenmesinde rehberlik etmek önemli ve gereklidir. Bu heyecenlı ve eğlenceli olabilir. Bu duruma normal öncü araç-gereçlerimiz uygun düşer: bir topluluk veya grup toplantısı, duvara asılmış büyük bir kağıt ve keçe kalem (veya yerdeki çamur üzerine yazabilmek için bir sopa).

Katılımcılar arsından potansiyel kaynak olabilecekleri çağırın (tıpkı bir beyinfırtınası toplantısında olduğu gibi), örneğin toplumun genç üyelerini eğitmeye gönüllü olabilecek emekli bir marangoz gibi, klinik veya okul gibi ortak bir tesis olarak faydalanılabilecek kullanılmayan bir arazi, enerji ve coşku sağlayabilecek işsiz olan gençler, çiftçi veya gıda üreticileri ve tabii ki bu malzemeleri zaman ve enerjilerini veren bu ortak emekçiler için pişirip hazırlamaya istekli insanlar, toplum projesi tasarlamak için zaman ve fikrini paylaşmaya istekli birkaç sadık ve güvenilir toplum üyesi.

Fikirler gelir gelmez hemen analiz etmeye çalışmayın (herkesi fikir katkısında bulunmaya cesaretlendirmelisiniz; bazı utangaç katılımcılar eleştiriden korkabilirler). Tıpkı bir beyinfırtınasında olduğu gibi eleştiride bulunmayı bir kenara bırakıp karşılıklı konuşun; basitçe tüm önerileri duvara liste halinde yazın. Önerilerin sonradan analiz edilecek olduğu açıklamasını yapın. Naktin tek kaynak olmadığını vurgulayın ve birçok nakit olmayan kaynağın da çok değerli olduğunu belirtmeyi unutmayın. Ne kadar değerli? Bir projenin tam anlamıyla tasarlanabilmesi için nakit olmayan kaynakların nakit değerinin parasal değerlendirmesi nihayetinde gerekli olacaktır, ancak bu daha sonradan yönetim kurulu topluluğu tarafından da yapılabilir.

Kaynakları bu şekilde belirlerken, olası nakit kaynakları herhalükarda dahil etmeyi unutmayın. Bunlar: para toplama olayı, bir çekiliş ya da yerel piyango (yasal ise), bağış yapılmış ürünlerin satışı (şehirde yaşayan zengin bir işadamının kendi kırsal kasabasında yapılan açık arttırmada bir su bardağına bin dolar ödediğini gördüm).

Katılımcıları yenilikçi ve akılcı olmayan düşüncelere teşvik edin, hatta ileride yapılmayacak olan şeyleri önermelerini sağlayın (burada önerileri eleştirmeyin sadece listeleyin). Sırf bir öneriyi daha önce hiç denenmedi diye listeye koymamak mantıklı bir sebep değildir.

Mücadele Gücü:

Biyologlar tarafından iyi bilinmektedir ki canlı organizmalar zorluk altında daha da güçlü hale gelirler. Spor severler bilirler ki fiziksel egzersiz kemik ve kaslarını daha da güçlendirir. Öğretmenler ve pisikologlar bilirler ki zihinsel egzersiz zihinsel kapasiteyi güçlendirir. Sosyoloji alanında da bu durum aynıdır, zorlukla karşılaşan bir toplum, grup veya organizasyon daha da güçlü hale gelir.

Bahsettiğimiz, organizma veya organizasyonu öldüren toplam zorluk değildir, bu gücü inşa eden yavaşca artan zorluktur.

Bu bilgi öncüye ne öğretir? Eğer toplumlara hayırseverlik yoluyla herşey verilirse körelirler (güçsüzlükten dolayı hareketsiz hale gelirler). Eğer siz toplumun danışmanı ve rehberi olarak onları bu prensipten haberdar edip, hedeflerini seçmeleri için zaman ve çaba harcamalarına, kaynaklarını belirleyip kendi toplumsal hareket planlarını yapmaları konusunda kendi ortak kararlarını almalarına rehberlik ederseniz, onlara kendilerinin ve toplumlarının güçlenmesi konusunda yardım etmiş olursunuz.

Eğer bir toplum mücadele ederse daha da güçlü olur.

Öncünün Aracı Olması:

Toplumun dışında yer alan olası kaynakların varlığından haberdar olan öncü, toplum için, toplum ile o kaynaklar arasında bir 'aracı' görevi görür (hükümet ve yardım kuruluşları da dahil).

'Aracı' birbirlerini henüz tanımamış olan tarafları seçme ve tanıştırmada arabuluculuk yapandır, ve yine bu taraflar arasındaki anlaşmalara ve iletişime yardım edendir (çöpçatan gibi).

Aracı olarak öncü, heriki taraftaki farkındalık ve anlayış seviyesini yükseltir. Hem kaynakların (bağış yapanlar ve hükümet) hem de toplum üyelerinin öğrenmesi gereken ilkeler vardır, bunlar, (1) 'Sürdürülebilir kalkınma yardımı, hayırseverlik değil', (2) ' Yerel kaynakları belirle ve kullan', (3) 'Daha güçlü olmak için mücadele et', (4) ' Hiçbirşey için hiçbirşey', (5) 'Yardım kendine yardım edenlere ulaşır', ve bu eğitim modülünde yer alan diğer ilkelerdir.

Sürdürülebilir Gelişme:

Dünyadaki yoksul toplumların tümüne dış kaynakları kullanarak yardım etmek matematiksel olarak imkansızdır (gelişim karşıtı olmasının yanısıra). Çok sayıda yoksul topluluk var ancak kaynaklar yeterli değildir.

Sürdürülebilir gelişimin anahtarı olan, yoksulluğun kökünü kurutmak, o yoksul toplumlarda yer alan gizli kaynakları açığa çıkartmaktır.

Bu bir yatırımdır; bu kaynakların açığa cıkartılması için, belirlenmeleri, toplum üyeleri ve dışarıdan bağış yapanlar tarafından kabul edilmeleri gerekir, ve yönetim eğitimi konusunda yatırım yapılmalıdır.

Bağış yapanların, yardım kaynaklarını, eğitime ve o kaynakların açığa çıkartılması konusundaki farkındalığın arttırılmasına yöneltmeleri, boru veya çatı malzemesi almalarından ve kendine güven yerine bağımlılığı arttıran bağışlar yapmalarından daha faydalı olabilir.

––»«––
Kağıt ve mürekkebin nispeten pahalı olması, bu gerekli eğitim malzemesinin bütün dünyadaki az gelişmiş ülkelerin kırsal köy ve kentsel mahallelerinin tümü için yeterli sayıda basılıp çoğaltılması mali aralığın dışında kalacaktır. Ancak insan yerleşiminin (kırsal köylerden kentsel mahallelere kadar) olduğu her alanda nihayetinde internet erişiminin olacak olması bu durumun finansal anlamda uygulanabilirliğini sağlayacaktır. Bu anlayış ../index-tu.htm internet sitesindeki eğitim modelleri serisinin oluşturulmasındaki motivasyonun arkasında yatar ). Yoksulluğun yok edilmesi (1) bu metodlar ve (2) dünya çapında internet (www) eşliğinde gerçekçi bir küresel hedef olabilir.

© Telif Hakkı 1967, 1987, 2007 Phil Bartle
Site Dizaynı Lourdes Sada
––»«––
Son Güncelleme: 22.08.2011


 Anasayfa

 Toplumu Güçlendirme