Ana Sayfa
 Anahtar Sözcükler


Çeviriler:

Akan / j
Akan / y
العرب ية / ج
العرب ية / ي
Bahasa Indonesia / j
Bahasa Indonesia / y
Deutsch
Ελληνικά
English /  j
English /  y
Español /  j
Español /  y
Filipino
Français /  j
Français /  y
Galego / j
Galego / y
हिन्दी /   य
हिन्दी /   जा
हिन्दी /   ज
हिन्दी /   य
Italiano / j
Italiano / y
日本語 /   や
日本語 /   ゆ
日本語 /   よ
Kiswahili / j
Kiswahili / y
Português / j
Português / y
Română / j
Română / y
Русский /   Ë
Русский /   Ю
Русский /   Я
Af Soomaali / j
Af Soomaali / y
ไทย /  ญ
ไทย /  ย
Tiếng Việt / j
Tiếng Việt / y
Türkçe / j
Türkçe / y
اردو / ـﺞ
اردو / ـژ
اردو / ے
اردو / ـی
Yoruba / j
Yoruba / y

                           

Diğer Sayfalar:
Anahtar Sözcükler
Modüler

Sosyoloji:
Ana Sayfa
Ders Notları
Tartışmalar

Site Haritası
İletişim
Yararlı Dökümanlar
Faydalı Bağlantılar


Kelimenin Başharfine Göre Sıralanmış Bağlantılar

  A   B   C   Ç   D   E   F   G   Ğ   H   I   İ   J   K   L   M   N   O   P   R   S   Ş   T   U   Ü   V   Y   Z


Anahtar kelİmeler Y

by Phil Bartle

Çeviren: Aslı Günaydın Calma, Leyla Akyuz, Deniz Savtur, Musa Toprak (M.A.), Burak Genç Tarafından çevrildi

 

YANIP BİTMEK

Yanıp bitmek, yardım çalışmalarında, fiziksel ve duygusal yorgunluğun tıbbi durumu anlamına gelir. Güncel bir kelimedir, ve anlamını yanıp biten bir roket (füze) kavramına borçludur. Aslında acil müdahale çalışmalarında çok daha yaygın kullanılır, ancak geliştirme çalışmalarında da kullanılmaktadır.

Aşırı gayret gösterme, aşırı seyahat, çok fazla toplantı, aşırı yükümlülük, yeterince planlamanın yapılmaması, yeterince sabrın olmaması, ve bitkin bir şekilde durmaksızın sonuçların peşinden koşmanın neticesinde gerçekleşir. Sahada çalışan işçi gerekenden fazlasını yapmaya çalışır.

Bu durum toplum işçileri için çeşitli yollarla önlenebilir.

Bunlar: gözetmenin, koordinatörün veya yöneticinin yaptığı sık ziyaretler, arka çıkmak (destek, cesaretlendirmek, tavsiye ve rehberlik), seminerlerde sıklıkla diğer toplum işçileri ile tanışma fırsatları, diğer saha çalışanları ile çalışmalar ve toplantılar olarak sıralanabilir.

Bu toplantılar, sorunları tartışmak, hayal kırıklıklarını saptamak, cevaplar aramak ve zorlu saha çalışmalarına çözüm bulmak, ve benzer tecrübeleri paylaşan insanları birbirine yakınlaştırmak ve dostluklarını geliştirmek amaçlıdır.

 Català: síndrome burnout,    Deutsch: burnout,    English: burnout,    Español: quemarse,    Français: grillé,    Galego: síndrome burnout,    Italiano: esaurimento,    Português: queime fora,    Română: epuizarea,    Türkçe: yanıp bitmek,    中文 (Zhōngwén): 精疲力尽


 

YAPMA, YAPMAK (Yaparak öğrenmek)

Öğrenmenin tüm yolları arasında (okuma, dinleme, izleme) pek çok insan için etkili olanı genellikle "yapmak"tır. Bakınız Eğitim Metodları.

Yaparak öğrenme, bir eğiticinin gözetimi altında belirli bir alanda doğrudan bir görevi yerine getirerek gerçekleştirilebileceği gibi role play yöntemi veya simulasyon metodu ile gerçekleştirilecek bir oyuna katılım yoluyla dolaylı olarak da gerçekleştirilebilir.

 বাংলা : কাজ করে শেখা,  Bahasa Indonesia: bekerja,  Català: fer,  Deutsch: handeln,  Ελληνικά: Πράξη,  English: doing,  Español: practicar,  Euskera: egitea (eginez ikastea),  Ewe: sise,  Filipino/Tagalog: paggawa,  Français: faire,  Galego: facer,  हिन्दी (Hindi): लोकतन्त्र,  Italiano: learning by doing,  日本語: 実技,  Malay: membuat, melakukan,  Nederlands: doen,  Português: agir, faça, fazendo,  Română: a practica,  Pyccкий: Действие,  Tiên Việt: làm,  Türkçe: yapmak,  اردو (Urdu): عمل,  中文 (Zhōngwén): 实践


 

YARDIMSEVERLİK

Yardıma muhtaç ya da yoksullara yardım etmek evrensel bir değerdir ve bütün ana dünya dinlerinde vardır. Ama sürekli bir verme durumu vardır.

Eğer hediyeniz alanı kişiyi size bağımlı yapıyorsa, o zaman o kişinin güçlenmesine ya da özgüveni olmasına yardımcı olmuyorsunuz demektir.

Sokaktaki bir dilenciye para verdiğinizde, bu o kişiyi daha da çok dilenmeye teşvik eder.

Eğer yardımınız iyice düşünülmüş ve alan kişinin güçlenmesini sağlıyorsa ( Hikayeler deki Muhammed ve Urgan hikayesine bakınız), bu en yararlı bağıştır.

 বাংলা : বদান্যতা,  Deutsch: Wohltätigkeit,  Ελληνικά: φιλανθρωπία,  English: charity,  Español: caridad,  Euskera: karitatea,  Ewe: aanu sise,  Filipino/Tagalog: kawang-gawa,  Français: charité,  Galego: caridade,  Italiano: carità,  日本語: 慈善,  Kiswahili: kujitolea,  Malay: amal,  Português: caridade,  Română: caritate,  Tiên Việt: lòng nhân từ,  Türkçe: yardimseverlİk, 中文 (Zhōngwén): 慈善


YAŞAM ALANI (habitat)

Habitat kelimesi canlıların yaşadığı alanı ifade eder.

örneğin belirli bir kuş cinsinin yaşam alanı çayırlık alanlar olabilir. Ancak insanların yaşam alanları sadece yaşadıkları ev ile sınırlı değildir. Kampları, küçük köyleri, kasabaları, kentleri ve şehirleri de kapsamaktadır.

Habitat kelimesi genellikle, ev inşa etmeyen Birleşmiş Milletler Merkezi İnsan Yerleşimleri'ni ifade etmek için kullanılır, ve bir diğer kullanımı da ev inşaa eden ve İnsanlık için Yaşam Alanı olarak adlandırılan STK'lar (Sivil Toplum Kuruluşu) içindir.

 Català: hàbitat,    Deutsch: habitat,    Ελληνικά: Φυσικο περιβαλλον,    English: habitat,    Español: hábitat,    Français: habitat,    हिन्दी (Hindi): आवास,    Italiano: habitat,    Português: habitat,    Română: habitat,    Türkçe: yaşam alanı,    中文 (Zhōngwén): 栖息地


 

YATIRIM

Temelde varlık ile ilgili yapılması gereken üç şey vardır (1) onu tüketmek, (2) onu saklamak (biriktirmek), veya (3) onu yatırıma dönüştürmek.

Eğer varlığı doğrudan tüketim ve depolamadan uzağa yönlendirip, kapitale yöneltirseniz, bu durum gelecek varlığın artışına katkıda bulunur (daha önce belirtilen ani tüketim).

 Deutsch: Investition,    Ελληνικά: επενδυση,    English: investment,    Español: inversión,    Italiano: investimento,    Français: investissement,    Português: investimento,    Română: investiție,    Türkçe: yatırım,    中文: 投资


YOKSULLUĞUN ETKENLERİ

Yoksulluğun (sosyal bir sorun olarak) beş büyük etkeni şunları içermektedir: cahillik, hastalık, ilgisizlik, dürüst olmamak ve bağımlılık.

Bunlar sırasıyla, piyasaların eksikliği, güçsüz altyapı, zayıf liderlik, kötü yönetim, eksik istihdam, beceri eksikliği, sermaye yetersizliği ve bunun gibi ikincil etkenlere katkıda bulunur.

 Català: factors de la pobresa,    Deutsch: Armutsfaktoren,    English: factors of poverty,    Español: factores de pobreza,    Français: facteurs de la pauvreté,    Português: fatores de pobreza,    Română: factori ai săraciei,    Türkçe: yoksulluğun etkenleri,    中文 : 导致贫穷的因素


 

YÖNETİM

“Yönetim” kelimesi, herhangi bir hükümetsel, kar amacı gütmeyen veya ticari kuruluşun (ajans, departman, dernek), grup, topluluk, uğraş veya projenin, kontrol, koordinasyon, karar verme ve problem çözme fonksiyonlarını işaret etmektedir.

Bu kelimenin oldukça geniş bir anlamı ("yönetişim" kelimesi gibi) olup pek çok farklı şekilde gerçekleştirilebilir. Bu web sayfalarında bulunan güçlendirme yöntemi , otokratik yönetimler veya dikta yönetimlerinin aksine katılımcı yönetimi teşvik etmektedir.

Gerek İspanyolca (Spanish) gerekse Fransızca (French) dillerinde, İngilizcesi “management” olan yönetim kelimesi farklı kelimelerle tercüme edilir. İspanyolcada, kelimenin üç anlamı bulunmaktadır: (1) dirección, (2) gestión y, (3) administración. "Dirección:" yönetme, emir verme gücü.   "Gestionar:" düzenlemek, bir şeyin yapılabilmesi için gerekli olan eylemleri yerine getirme kabiliyeti.   "Administración:" bir memur tarafından yapılan iş anlamına gelir.

Bu kelimeler arasında yalnızca çok ince bir fark bulunmaktadır;  bu üç kelimenin tümü için "dirección" kelimesi kullanılabilir. Bu web sitesinde biz, "gestión" kelimesini kullanmaktayız,  çünkü bu kelime, web sitesinde önerilen yöntemlere (katılımcı yöntemler) en yakın olandır. Daha genel, daha "demokratik",  "dirección" kelimesi kadar dikta edici değil, fakat basit bir "administración"dan daha önemli bir iş anlamına gelmektedir.

 Deutsch: management,    English: management,    Español: gerencia,    Français: gestion,    Português: Gestão,    Română: management,    Türkçe: yönetim,    中文 (Zhōngwén): 管理


YÖNETİM

Yönetim kelimesi, hükümet kelimesinden çok daha genel bir anlama sahiptir.

Anlam olarak daha az resmiyet içerir, çok daha kapsamlıdır ve daha az yasalcıdır.

Örneğin topluluk gibi herhangi bir organizasyonun, karar alımı, kontrolü, işletimi, koordinasyonu ve güç sürecinin bütün bir modelini ifade eder.

İyi bir yönetim dürüst, katılımcı,, duyarlı, şeffaf, ilerici, eşitlikçi, demokratik, üyelerine saygılıdır ve bütün herkes adına çalışır .

 Català: governament,    Deutsch: Regierungsführung,    English: governance,    Español: gobierno, administración,    Français: gouvernance,    Kiswahili: uongozi,    Português: governação,    Română: guvernanță,    Somali: hogaanka,    Türkçe: yönetim,    中文 : 管治


 

YÖNETİM KURULU

Yönetim Kurulu, aynı zamanda toplumun Proje Kurulu, Kalkınma Kurulu, TTO (Toplum Temelli Organizasyon) veya TUK (Toplum Uygulama Komitesi) olarak da bilinir.

Toplumun tamamı tarafından, toplumun üyeleri arasından seçilmelidir, ve tüm toplumun arzularını gerçekleştirmekten sorumludur.

 Català: comissió executiva,    Deutsch: gemeindekomitee,    Ελληνικά: εκτελεστικη επιτροπη,    English: executive committee,    Español: comité ejecutivo,    Français: le comité exécutif,    Português: comissão executiva,    Türkçe: yönetim kurulu,    中文 (Zhōngwén): 执行委员会


 

YÖNETİM BİLGİSİ

Yönetimsel kararlar vermek için ihtiyaç duyulan bilgi

(Bilgi yönetimi kavramından farklıdır).

 Deutsch: management information,    English: management information,    Español: información para la gestión,    Français: information de gestion, gestion de l'information,    Português: informação para gestão,    Română: managementul informatiei,    Türkçe: yönetim bilgisi,    中文 (Zhōngwén): 管理资讯


 

YÖNETİM EĞİTİMİ

Yönetim eğitimi, seferberlik methodu olarak kullanılmaktadır. Bu eğitim sayesinde bir yönetim sistemi oluşturulur. Bakınız 'eylem için eğitim'. Bakınız 'toplum yönetim eğitimi'

Aslında büyük ölçekli şirketlerin üst yöneticileri için geliştirilmiş bu eğitim, sosyal canlandırmayı güçlendirmek ve düşük gelirli topluluk ve grupları geliştirmek için de yararlı bir metottur.

 العربيّة: تدريب الادارة,    Deutsch: management training,    Ελληνικά: Εκπαίδευση Διαχείρισης,    English: management training,    Español: adiestramiento para la gestión,    Ewe: herher ler dorwormornu dzikporkpor,    ارسی: آموزش مدیریت,    Filipino/Tagalog: pagsasanay sa pamamahala,    Français: formation à la gestion,    Galego: formación para a xestión,    हिन्दी: प्रबंधन प्रशिक्षण,    Italiano: Allenamento manageriale,    日本語: 管理訓練,    Português: Adiestramiento para la gestión,    Română: instruire in management,    Pyccкий: Подготовка руководящих кадров,    తెలుగు: నిర్వాహకము శిక్షణ,    Türkçe: yönetim eğitimi,    中文 (Zhōngwén): 管理培训



 

––»«––
Eğer topluluğumuzu güçlendirmek için tartışılmasını istediğiniz
bir kelime bulduysanız, lütfen bize yazınız.
Eğer bu siteden bir alıntı yapacaksanız lütfen yazar adını belirterek
aşağıdaki adrese link veriniz. www.cec.vcn.bc.ca
Bu site vasıtasıyla Vancouver Topluluk Ağı (VCN) tarafından yönetilmektedir.

© Copyright 1967, 1987, 2007 Phil Bartle
Web Tasarımı Lourdes Sada
––»«––
Son Güncelleme: 2015.09.21

 Ana Sayfa