Çeviriler:
Akan |
Kelimenin Başharfine Göre Sıralanmış BağlantılarA B C Ç D E F G Ğ H I İ J K L M N O P R S Ş T U Ü V Y ZAnahtar kelİmeler Hby Phil BartleÇeviren: Aslı Günaydın Calma, Leyla Akyuz, Deniz Savtur, Musa Toprak (M.A.), Burak Genç Tarafından çevrildiHAK SAHİPLERİ Hak sahipleri, birşeyden fayda gören kimselerdir. örneğin vefat eden bir kimsenin vasiyetinde isimleri belirtilen kişiler vasiyette belirtildiği üzere birşey alarak fayda gören kişiler olabilirler. Bir proje tasarımı veya da bir proje önerisinde ise hak sahipleri, bu projeden fayda sağlayanlardır. Hak sahipleri, proje tarafından inşa edilen su noktasından doğrudan yararlananları da içerebilir. Dolaylı yararlananlar ise projeyi uygulamak için eğitilmiş kimseler olabilir. Bazen projeden faydalananlara hedef kitle denir, ancak bu tabir hak sahibinin (faydalanan kimse) doğru bir tanımı değildir. 'Hak sahibi' deyiminin anlamı fayda gören kimse (örn. bir projeden) olmasına rağmen, bu terim üstünlük taslar bir imayı da içermektedir. Català: beneficiaris, Deutsch: nutznießer, Ελληνικά: επωφελούμενοι, English: beneficiaries, Español: beneficiarios, Français: bénéficiaires, Galego: beneficiarios, Italiano: beneficiari, Português: beneficiários, Română: beneficiarii, Türkçe: hak sahipleri, 中文 (Zhōngwén): 受益人HAREKETE GEÇİRİCİ (mobilize eden) Harekete geçirici, bir şeyleri harekete geçiren kişidir. Sosyal animatör. Toplum kalkınma görevlisi veya yardımcısı. Topluluk çalışanı. Aktivist. Topluluk Katılım Teşvikçisi. Bkz. Mobilize eden kişi olmak. বাংলা : সংগঠক, Deutsch: mobilisieren, activist, Ελληνικά: κινητοποιητής, ακτιβιστής, ζωοδότης, English: animator, mobilizer, activist, Español: activista, Euskera: mobilizatzailea, Ewe: oluse koriya, Filipino/Tagalog: pakilusin, Français: mobilisateur, Galego: activista, Italiano: attivista, 日本語: 訓練士または助成人, Kiswahili: ramsisha, Malay: pemobilisasi, Português: ativista, Română: mobilizator, Tiên Việt: người vận động, Türkçe: harekete geçirici, 中文 (Zhōngwén): 积极份子, 动员工作者HAREKETE GEÇİRMEK (MOBİLİZE ETMEK) Harekete geçirmek (mobilize etmek), bir grup veya topluluk içinde eylem üretmektir. Teşvik. Mobilizasyon olarak adlandırılabilmesi için önce bir eylemin olması (insanların mobil, hareket eder hale gelmesi) gerektiğinden bu kelime, organize etmek ile tam olarak aynı anlama gelmemektedir. Mobilize etmek daha çok sosyal animasyon kelimesine benzer fakat animasyon hem mobilize etmeyi hem de organize etmeyi içermektedir. Bkz. “Eylem." বাংলা : সমবেতন, Deutsch: mobilisieren, Ελληνικά: κινητοποιώ, English: mobilize, Español: movilización, Euskera: mobilizatu, Ewe: se koriya, Filipino/Tagalog: pagbibigay-buhay, pakilusin, Français: mobilisez, Galego: mobilizar, Italiano: mobilitare, Malay: memobilisasi, Português: mobilizar, Română: a mobiliza, Somali: wacyigelinta, Tiên Việt: vận động, Türkçe: harekete geçirmek, 中文 (Zhōngwén): 动员HASTALIK Hastalık yoksulluğunbeş temel sebebinden biridir. Toplumu bir salgın hastalığa karşı tedavi etmektense, bireylerin ilk aşamada sağlıklı olmalarını sağlamak daha insancıl bir yaklaşım olmakla beraber maliyet açısından da çok daha uygundur. (Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü (WHO) temel sağlık hizmetleri prensiblerini desteklemektedir.) Mobilizer olarak grup üyelerinizle birlikte klinik konusunda hassas olmanız gerekmektedir. Aynı zamanda su ve hijyen konusuna özen göstererek, su ile oluşan hastalıklara karşı da önlem almış olursunuz. বাংলা : রোগ, Català: malaltia, Deutsch: Krankheit, Ελληνικά: ασθενεια, English: disease, Español: enfermedad, Euskera: gaixotasuna, Filipino/Tagalog: sakit, Français: maladie, Galego: enfermidade, Italiano: malattia, 日本語: 病気, Malay: penyakit, Português: doença, Română: boala, Af Soomaali: cudur, Tiên Việt: dịch bệnh, Türkçe: hastalık, 中文 (Zhōngwén): 疾病HATALAR “Hata” yapılan bir yanlışlığı ifade eder. Kendimizin yaptığı veya bizim için veya bizimle birlikte çalışan kişiler tarafından yapılan hatalar olduğunda üzülmeye yatkınızdır. Fakat hataları beklemeyi öğrenmemiz ve hata yapmayı insan olmanın normal bir parçası olarak görmemiz ve bu nedenle de üzülmememiz gerekir. “İnsan beşer kuldur şaşar” atasözüyle de ifade edildiği gibi, yalnızca bazı kutsal üst güçler mükemmeldir ve hata yapmazlar. Bkz. Kızgınlık, Eleştirmek. Eğer hataları tekrar etmek istemiyorsanız, yapmanız gereken şey eleştirmek, şikayet etmek veya kızmaktan kaçınmaktır.Bunlardan herhangi biri amacınıza ulaşmanıza engel olacaktır. Herkesin kendini geliştirebileceğini anlatmak üzere, hata yapan kişiye, daha iyi olmak için kötü olmak zorunda olmadığını hatırlatarak kişinin hatalardan kaçınması ve kendini geliştirmesi için olumlu ve destekleyici bir tavsiyede bulunun. Bkz. Sandviç. Hata, başarısızlık anlamına gelmez; rahatlayın. Başarısızlık, felaket değildir; rahatlayın. Felaket, dünyanın sonu değildir; rahatlayın. Bkz. kızgınlık. Deutsch: fehler, English: mistake, Español: errores, Français: erreurs, Português: Erros de escrita, Română: greșeli, Türkçe: hatalar, 中文 (Zhōngwén): 错误HEDEF Bir grup öncelikli problemini tanımladığında, harekete geçiren olarak sizin göreviniz gruba tersliğin giderilmesinin (çözümünün) grubun önceliği olduğunu açıklamaktır. Hedef amaç tan daha genel bir anlama sahiptir. Amaçlar hedeflerden sağlanır. Català: finalitat, Deutsch: Ziel, English: goal, Español: meta, Français: but, Kiswahili: lengo, Português: finalidade, meta, Română: scop, Türkçe: hedef, 中文 : 目的––»«––Eğer topluluğumuzu güçlendirmek için tartışılmasını istediğiniz |
Ana Sayfa |